31 Mart 2016 Perşembe

Final Fantasy XV Platinum Demo

Final Fantasy XV Platinum Demo



Dün akşam yemek sonrası çayımı içtikten sonra uyku bastırdı ve yatağıma uzandım, kalktığımda saat gece 3 sularıydı, evde herkes uyumuştu ve ben de o kadar uyuyacağımı düşünmemiştim ama uykumu almıştım. Laptopumu açtım ve her gün girdiğim sitelere giriş yaptım. Twitterda özellikle RPGlerle alakalı takip ettiğim hesaplarda ve Square Enix cephesinde baya bir hareketlilik vardı. #UncoveredFFXV hashtagıyla gecenin bir vakti ardı arkası kesilmeyen twitler atılıyordu. UYUYAMADIM!

Bu benim gibi Final Fantasy sever biri için güzel bir durum. Fazla kurcalamadım ve her zaman nasıl takılıyorsam öyle takıldım, ama gözüm ara ara o twitlere kayıyordu. Neyse en nihayetinde yeni oyunlar ve bir filmin duyurulduğunu gördüm. Sabaha karşı uykum olmamasına rağmen yatarken uzun zamandır beklediğimiz oyun, FFXV'in PS4 için bir demosunu da sunduklarını gördüm. Ve kafamı yastığa koyduğumda başka alemlere göç etmiştim bile.

Öğlene doğru annem kaldırdı, kahvaltı vs bir şeyler dedi, ne cevap verdim hatırlamıyorum ama uykum bölünmüştü ve kalkmam gerekiyordu. Hemen kalktım, yüzümü bile yıkamadan mutfağa girip su içtikten sonra odama dönüp PS4'ü kucakladım ve salona götürdüm. Televizyona bağladım ve hemen demoyu indirmeye koyuldum. PSN Store sayfasını açınca başka başka şeylere bakmadan duramam, yarım saat falan yüzümü bile yıkamadan öyle oyalandım sanırım.

Demo 3.8 gb büyüklüğündeydi ve internet hızı belki coşar umuduyla 1-2 saate oynarım diyordum, fakat akşama kadar inmeyecek gibi görünüyordu.

Kahvaltımı düzgün bir şekilde yapıp çayımı falan içtikten sonra, biraz oyun oynayayım dedim demo inene kadar, tam oyuna başladım ki komşunun kızıyla oğlu geldi, kızkardeşim kıza İngilizce çalıştıracaktı, oğlan da yanıma kuruldu ve kedinin ciğere baktığı gibi tvye bakıyordu, kapadım oynadığım oyunu ve onun oynayabileceği bir şeyler açtım. Kendim de laptopuma geri döndüm.

Akşam vakti olduğunda artık çocuk sıkılmış olmalı ki bıraktı, annem de gelmişti zaten ve akşam yemeği hazırlıklarıyla uğraşıyordu, çocukların annesi falan da geldi zaten. Ben PS4'ü boş bulunca demonun inmiş olduğunu gördüm ve hemen oyunu açtım.

Platinum demo adı altında ne vermeye çalıştıklarını tam anlayamadım, çünkü demo bu güne kadar İnternette çıkan videolardan çok farklıydı, sanki bir teknoloji demosu gibi bir şeydi hatta. Neyse demoyu baştan sona anlatıyorum şimdi, oyun bundan çok daha fazlasını sunacak eminimki ama biraz hayal kırıklığı oldu bende.

Başkarakterimiz Noctis ile oynuyoruz, ama burada ufak bir çocuk olarak yer alıyor. Ormanlık bir alanda uyanıyoruz, manzara şahane. Hemen önümüzde şirin bir yaratık beliriyor, eski Final Fantasy'ciler hemen tanıyacaktır bu yaratığı, Carbuncle isminde çoğu Final Fantasy oyununda yer alan bir summon kendisi. Bize telefon/tablet arası bir şey veriyor ve o cihaz üzerinden bizimle etkileşime giriyor. Sonra Noctis ayağa kalkıyor ve onu kontrol etmeye başlıyoruz.

Carbuncle'ın dediğine göre Noctis bir rüya aleminde, ve geri dönebilmek için rüyanın sonuna ulaşması gerekiyor, yani demonun sonuna. Öncelikle grafiklere değinelim, aşırı pikselli geldi bana grafikler, daha pürüzsüz olmasını beklerdim. Umuyorum ki oyun çıktığı zaman daha iyi görünecektir. Ama Noctis hareket ettiğinde saçının her teli ayrı ayrı hareket ediyor, bir taraftan da bu kadar iyi grafikler. Manzara zaten şahane, ve gölgelendirmeler de inanılmaz.

Kontrolleri basit ve bir menüye erişimimiz olmadığından kısıtlanmış durumda. Yapabileceklerimiz sadece karakteri hareket ettirmek, zıplamak, düşman saldırılarından kaçınmak ve saldırı yapmaktan ibaret. Bunun haricinde kamera tamamen serbest ve manzarayı izlemesi keyif veriyor insana.

Fakat daha önceki Final Fantasy'lerde zıplama olmadığından, oyun baya baya aksiyona kaymış durumda, zaten bunu videolardan biliyorduk ama demoda sanki bir platform oyunundaymışcasına toplanabilir orb benzeri şeyler var. Sadece demoya özgü bir şey mi bu bilmiyorum ama Kingdom Hearts gibi RPGden çok platform tarzı bir oyun olmuş. 

Carbuncle bize rüyanın sonuna doğru rehberlik ederken, yerlerde çeşitli alanlar var, ve bunların üzerine geldiğimizde oyunda değişiklikler oluyor. Teknoloji demosu gibi demiştim, aynen bu özellik devreye giriyor, bazı alanların üzerine geldiğimizde, zaman değişiyor ve gündüzken gece oluyor ve benzeri döngüler oluyor. Bazı alanlarda ise, güneşli, yağmurlu ve kapalı hava durumları döngüsü gerçekleşiyor. Yağmur yağdığındaki yağmur damlacıklarının yere düştüğünde çıkardığı sese bayıldım, muhteşemdi. 

Mağara gibi yerlerden geçerken çeşitli summonları görme fırsatına erişiyoruz, Titan bunlardan biri, koca kafasını mağaranın girişine kadar eğip bizim Noctis'in tırsmasına neden oluyor, ama normalde dost canlısı bir arkadaştır kendisi. Sonra garip yaratıklar çıkıyor ve Carbuncle bunlarla savaşma konusunda bir kaç bilgi veriyor. Yapabileceğimiz korunma ve saldırma komutları beliriyor ekranda. 

Korunma olabildiğince basit, basılı tuttuğunuzda düşman saldırılarının tamamına yakınından kaçabiliyorsunuz, kaçamadıklarınız ise daha az zarar veriyor. Saldırı ise, neden var anlamış değilim. Noctis'in çocuk halinin bir silahı yok ve bir kaç dakika boyunca saldırmaya çalıştım düşmanlara, maalesef eğer bir tutorialsa bu tamamen saçmalıktı. 

Düşmanlara saldıramayacağımı anladığımda ilerledim ve Carbuncle bile bir köşede benim düşmanları alt etmemi bekliyordu sanırım. Biraz köşede parlak bir alan gördüm ve üzerine gelince, demodaki en şahane sahneye tanık oldum. Uzaklardan bir ejderha belirdi, bulutların arasından geçti tam tepemizin üzerinden geçip gidecekken yokoldu. Nefesimi tutup da izledim bu sahneyi. Ejderha da yakından tanıdığımız Leviathan tabii ki.

Sonra bölüm sonunda farklı bir alana geçilecek olan noktaya geldim, Carbuncle da benden sonra geldi tabi. Yeni alana geçtiğimizde ilginç bir sahne ile karşılaştım. Oyun Kingdom Hearts'a çok benziyor demiştim, burada da bana o duyguyu fazlasıyla yaşattı. Kingdom Hearts, Final Fantasy ve Disney karakterlerinin olduğu çoğu insanın RPG dediği ama benim platform oyunu dediğim eğlenceli bir oyun serisi. Disney dünyalarında geçiyor ve bunlardan biri de Alice Harikalar Diyarında. Kitapta Alice bir kapıdan geçmek için küçülme iksiri içiyordu, ve bir çay kaşığı kadar ufalıyordu. Burada da Noctis için aynısı geçerli.

Tabi koca bir odadayız, Carbuncle nereden gideceğimizi düşünürken bize bomba veriyor ve düşmanlara karşı kullanmamızı istiyor ama maalesef yine çalışmıyor saldırı tuşu. Yerdeki alanlara gelince Noctis değişim geçirerek bir pikapa dönüşüyor. Tamamen oyunun aslının sahip olabileceği özelliklerin bazıları koyup gövde gösterisi yapmak istemişler anladığım kadarıyla.

Bu kısımları geçip kitaplara tırmana tırmana bir sonraki bölgeye geçiyoruz. Bu sefer turistik bir alandayız ve etraf düşman kaynıyor. Tabi bu sefer de yerdeki alanlar üzerine geldiğimizde bizi çeşitli hayvanlara dönüştürüyor. Birinde hareketleri yavaş, fakat kodummu oturtan bir ayıya dönüşüyoruz. Düşmanlar tek vuruşta iniyor. Diğerinde ise uzun boyunlu ve görkemli boynuzlara sahip bir geyiğe dönüşüyoruz. Düşmanların hiç şansı yok, tek boyun savuruşu dokunduğunu inletiyor.

Burada yapabileceğimiz başka bir şey yok ve bir sonraki alana geçiyoruz. Bu noktada bir şeylerin yanlış olduğuna dair yorum yapıyor Carbuncle ve demonun sonuna yaklaşmışken demo sonu bossu ile karşılaşıyoruz. 

Bu noktada sanırım ilk kez Noctis'in sesini duyuyoruz, ve konuştuğunda büyümüş haline dönüşüyor. Bu sefer elimizde bir kaç silahımız var. Trailer videolardan aşina olduğumuz Noctis'in ışınlanmasına yarayan normal kılıcı var, çift elle tutulan devasa bir kılıç var, ve son olarak da ateş büyüsü var. 

Fakat bu Square Enix çalışanları hiç mi oyun oynamıyor, hangi dünyada yaşıyor çok merak ediyorum. Oyunların TAMAMINDA saldırı tuşu karedir, burada kare korunma tuşu. Yuvarlak tuşu ise burada saldırı. Olması gerektiğinin tam tersi, tuşlara olması gerektiği gibi alışan biri için çok kafa karıştırıcı bir durum, çünkü dandik bir demo bossunda zorlandım. Özelliklerden tuşları değiştirmek istedim ama demoda öyle bir şey yok maalesef.

Boss çok zorlu değil, ama vurunca inletiyor. İşin güzel tarafı Carbuncle sayesinde ölmenizin imkanı yok ve istediğiniz kadar dayak yiyebiliyorsunuz. Ben farklı farklı silahları deneyeyim istedim ve sonradan farkettim ki ışınlanma yaptıran kılıç şahane. Ekranda herhangi bir yere ışınlanabiliyor ve saldırılardan kaçabiliyorsunuz. Bölümde elektrik direkleri benzeri yerlere ışınlanıp düşmandan kaçmak mümkün, tabi demoda sadece bu kısımlar vardı, oyunda kimbilir ne çeşitlilikler vardır. Ayrıca bossa kilitlenip ışınlanarak saldırmak ve hemen sonrasında kaçmak çok keyifli. Oyunda çeşit çeşit silah olacağı için dual-pad'in 4 tuşunu bu silah ve büyülere ayırmışlar. 

Bossu yendikten sonra demoyu bitireceğimiz olan son alana gelince bitirmek istiyor musun diye sordu, ben hayır deyip, ilerde gözüme takılan bir alana koşturdum ve az önce karşılaştığım boss dirildi. Tekrardan savaştım fakat epey zorlandım şu tuşları ters ayarladıkları için. Sonra demoyu bitireyim dedim ve ismi o zamana kadar söylenmeyen küçük yaratığın ismini girmemizi istedi oyun. Carbuncle zaten default isim, değiştirmedim bile. Ve hemen ardından ekipten bir teşekkür mesajı geldi, onun da ardından da 30 eylülde çıkacak olan oyunu şimdiden almak için oyunun PSN store sayfasına yönlendirme mesajı geldi. Tabii ki aylar sonra elime geçecek olan oyun için şimdiden (210 tl) ödeme yapmanın mantığı yok. Hem zaten daha oyun çıkmadan PC portu konuşuluyor ki, Steam'e gelirse çok daha uygun fiyata alınabilir.

İşin aksiyon boyutu beni gerçekten heyecanlandırıyor. Çünkü savaşların çok keyifli geçeceğini düşünüyorum. Hikaye kısmının FFXIII üçlemesinden başarılı olacağını tahmin ediyorum, yani o kadar kötü olamaz heralde. Müzikler genel olarak durgundu, boss savaşında aksiyona o kadar odaklandım ki o an çalan müziğe pek dikkat etmedim ama o atmosferi verebildiğine göre müzikler olmuş diyebilirim.

Sonuç olarak çok başarılı bir demo değil ama asıl oyunun içereceği çoğu şeyi göstermek istemiş yapımcılar. Ben şahsen daha uzun, daha fazla savaş yapma imkanı verilebilen bir demoyu tercih ederdim. 3.8 gb indirip yarım saat bile sürmüyor demoyu tamamlaması, ki ben bossla ekstradan bir kez daha savaştım. Ama oyun için heyecanlandım, zaten PS4 almamın bir kaç nedeni vardı; Bloodborne, Final Fantasy XV ve Final Fantasy VII Remake. Son cümlede iki adet Final Fantasy oyunundan bahsetmiş olmam zaten heyecanımı ele veriyordur. Ya da demo çıktığı gibi indirip, kağıda döktüğüm için bunu zaten çoktan anlamışsınızdır. Tamam itiraf ediyorum FF fanboyuyum, ama olsun o kadar. :P 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder